Limits Off: Gezgin Salon

2010’dan beri İstanbulluların müzikle ilişkisine yön veren Salon, artık kabına sığamıyor ve 'Gezgin Salon' ile şehre yayılıyor.

Bugüne kadar Salon sahnesinde izlediğimiz ve artık Salon sahnesine sığmayan isimleri bizlerle buluşturacak Gezgin Salon’un ilk ayağı; 10 Eylül’de Beykoz Kundura’da elektronik müziğin minimal yorumcusu Kiasmos ve diğer isimlerle başlıyor.

Kiasmos, Pantha du Prince, Pional, Mind Shifter, Men With A Plan ve Büber, Gezgin Salon kapsamında bizleri bekleyen isimler arasında. Bu şahane deneyimin içinde yer almaya hazırsan, seni de Beykoz Kundura'ya bekliyoruz. 

Kiasmos:
BAFTA ödüllü İzlandalı müzisyen ve prodüktör, İstanbul aşığı ve ikinci evi Salon olan Ólafur Arnalds ve elektro pop grubu Bloodgroup’un arkasındaki isim Janus Rasmussen’den oluşuyor. 2014’ü kapatırken Salon’da neredeyse bütün biletleri tükenen bir konser ile izleyicileri büyülemiş olan ikili, performanslarında kullandıkları görsellerle yarattıkları minimal elektronik seslerin etkisini iyice arttırıyor. Bugüne kadar son yılların en hip festivali Primavera Sound, elektronik müziğin kutsal bir ayini gibi olan Sónar’ın Barselona, Reykjavík ve Kopenhag ayakları, müziğin geleceğine yön veren İngiltere’nin Lovebox, Latitude, Best Kept Secret gibi festivallerinde sahne alan Kiasmos, sahnede izleyicisiyle kurduğu bağ ile son yılların en aranan festival gruplarından biri. Piyano, synthesizer, minimal technoyu bir araya getiren zarif ve yoğun soundları, elektronik müzikle ilişkisi olmayanları bile kendine hayran bırakıyor. İkili, dillere destan canlı performanslarıyla Beykoz Kundura sahnesinde bizleri bekliyor.

Pantha du Prince:
Coğrafyasından yükselen her türlü elektronik sese kurban olduğumuz Berlin’in emektar prodüktörlerinden Hendrik Weber. 2002’de Fransızca “prensin panteri” olan mahlası Weber’e uykusunda malum oldu. Kendi tabiriyle müphem ve hülyalı ama uyurgezer olmayan müziği için bu isim çok uygun olmalıydı. House’un sert sınırıyla minimal techno arasında bir yerde buluşan tarzını “sonic house” olarak tanımladı. My Bloody Valentine ve Slowdive’a dahi uzanan shoegaze etkilenmelerinin de dokunduğu sound’una organik ve sentetik sesleri de, açık alan kayıtlarının elektronik dokunuşlarını ve akustik öğeleri de kattı. Büyük patlamasını yaptığı ikinci albümü ‘This Bliss’ için New York Times “zirveye diktiği bayrak” yorumunu yaptı. Rough Trade’e transfer olduğu ve İsveç Alplerinde çıktığı müzikal keşiften aldığı ilhamıyla tamamladığı üçüncü albüm ‘Black Noise’da Animal Collective’den Noah Lennox, nam-ı diğer Panda Bear ve LCD Soundsystem’tan Tyler Pope ile çalıştı. Norveçli kolektif The Bell Laboratory ile hazırladığı dördüncü albüm ‘Elements of Light’ın temeli ise Weber’in Oslo’da bir kiliseden yükselen, çan kulesi diye bilinen ve tam üç ton ağırlındaki “carillon” adlı enstrümanı duyması ve akabinde Rough Trade’in kurucusu Geoff Travis’in Øya Festival’da Pantha du Prince & The Bell Laboratory’nin carillon’lu performansını izleyip “Bu projeye albüm yapmalıyız.” demesiyle atılmıştı. Bu macera ise “The Triad” adlı canlı performans grubuna ve aynı ismi taşıyacak albüme gebeydi. 2016 tarihli bu albümün ambient yorumları ve remikslerine yer veren bir versiyonunu Haziran ayında yayımlayan Pantha du Prince, yedi kişilik bir gruptan daha bile canlı ve çok sesli performansı ve eşlik eden büyüleyici görsel şovuyla, Beykoz Kundura’ya en çok yakışan isimlerden biri olacak.

Pional:
Siestasıyla tapasıyla sıcak insanıyla kan bağımız en sıkı ülkelerden biri olan İspanya’nın elektronik müzik sahnesine en büyük armağanlarından biri. Moodymann’den Matias Aguayo’ya, Caribou’dan Grizzly Bear’a birçok isimden etkilenerek yola çıktı. James Holden ve Erol Alkan’a isminden övgüyle bahsettirdi. Delorean, Clinic, Ariel Pink, The Rapture, Chairlift,
The xx, Empress Of remiksleriyle her eve, her partiye girdi. John Talabot ile göbek bağı kurdu, Talabot’un 2012 tarihli albümünde birçok prodüksiyona ve vokale imza attı. Hemşerisi Talabot ile, bünyesinde bulunduğu plak şirketi Young Turks’ten komşusu The xx’in alt grubu olarak Avrupa ve Kuzey Amerika’da turneledi. Elektronik müzik sevmeyene bile kendini dinlettiren minimal sound’uyla partilerin ve kulüplerin olduğu kadar uzun yol playlist’lerinin de vazgeçilmezi oldu. Şimdi ise, Boiler Room’un da en sevilenlerinden biri olan DJ setiyle geceyi iyice ısıtma görevini üstlenecek.

Mindshifter:
İyi müzik avcısı plak şirketi Partapart’ın ilk göz ağrılarından. Görkem Han Jr., Portecho, The Away Days, Juveniles gibi isimlere remiksler hazırladılar. Sci-fi, steam punk filmlerin soundtrack’i sanacağınız enstrümantal synthwave ve synth-pop prodüksiyonlar üretiyorlar. Yeni yapılanmalarıyla birlikte gecenin canlı performanslarının açılışını üstleniyorlar.

Men With A Plan:
Ülkede bağımsız ve iyi müzik adına ümitlerimizi her zaman yüksek tutan Partapart’ın da kurucusu olan Can ve İlker’den oluşuyor. 2012’de Newcomers Festival ile kalplerimizi kazandı. Akabinde ülkenin öne çıkan mekânları ve birçok festivalde sahne aldı. Berlin Music Week’e ihraç ettiğimiz ilk grup oldu. House, electronica, techno arasında gidip geliyorlar, en büyük tutkuları ise krautrock.

Büber:
Profesyonel DJ’lik kariyerine 2010’da başladı, indie ve nu-disco setleriyle iştah kabarttı. İstanbul’un seçkin kulüplerindeki performanslarına hız veren Büber kısa zamanda festivallerin de aranan DJ’lerinden biri haline geldi. Her perşembe FG Radio’da mixtape’leri yayımlanan Büber son yıllarda ise İstanbul ve Berlin arasında mekik dokuyan performanslarına devam ediyor.

 

Yer:Beykoz Kundura, İstanbul
Tarih: 10 Eylül 2017
Fiyat Aralığı: 67 - 89₺
Web Sitesi: goo.gl
iconEtkinlik gün ve saatlerinde değişiklikler veya iptaller olabilir. Bir olumsuzluk yaşamamanız için organizasyon web sitesini ziyaret edip bilgi almayı unutmayın.

REKLAM

Reklam